bugün

entry'ler (14)

18 mart 1915

kötü zamanlar... çamurdan yeni çıkmış uruk hai misali kapitalizm, saldıracak yer aramakta. dünyayı bölüşmeye başlamış; maden, iş gücü, toprak, pazar artık ne varsa. sömürme derdinde muhteşem bir güç, karşısında vatanını savunmak kadar basit(!) bir motivasyona sahip yürekler.

ilginç bir coğrafyada geçen insan hayalini zorlayan bir destan. işte o destanın en önemli günü 18 mart 1915. sonrası aylar süren göğüs göğüse savaşlar. savaşlar. savaşlar. kan, açlık, hastalık, gözyaşı, hüzün, ölüm, acı, inanç, ulaşamayan mektuplar, ardı kesilen mektuplar, umutlar, haber bekleyen gariban analar.

kısa vadede bir sürü etkisinden bahsedilir ya bu savaşın. onları herkes biliyor zaten ama ölçülemeyen, gözden kaçan çok önemli bir etkisi daha var. türk milletinin liseye giden, üniversiteye giden vatansever evlatları can verdi bu savaşta. genç cumhuriyet bence çok çekti bu kaliteli insan kaynağının kaybından.

tekrardan ruhları şad olsun şehitlerimizin. mehmet akif söylemiş zaten en güzel sözleri. üstadın lafının üstüne laf olmaz.

karacaoğlan

yine bir bahar gelmekteyken, dört bir yandan yeşillikler fırlamışken hatırlanan çukurova'nın, anadolu'nun büyük ozanı. yaşadığı onca sevdayı çukurova'nın bahar renkleri ile işlemiştir şiirlerinde. kadife sesli melihat gülses hanımefendiden gelsin güzel bir şiiri.

https://www.youtube.com/watch?v=rvZnNXF6DAY

halis karataş

toplamda 6 kez türk yarışçılığının en büyük yarışı olan gazi koşusunda şampiyonluk elde etmiştir. kazandığı yıllar ve koştuğu safkanlar.

1996 yılı (bkz: bold pilot)
2005 yılı (bkz: popular demand)
2006 yılı (bkz: hızel beyi)
2011 yılı (bkz: anatoly)
2012 yılı (bkz: matador yaşar)
2014 yılı (bkz: blaze to win)

ince memed

okuduğum en iyi türkçe romandır. dünya klasmanında eğer bir kıyas yapacaksak rakibi suç ve ceza'dır, aşağısı değildir. nobel ödülü almamış olması talihsizlikten başka bir şey değildir.

erenler

güftesi yahya kemal beyatlı'ya ait bestesini süleyman erguner'in yaptığı uşşak makamında şarkı. müzeyyen senar'dan dinlemek gerekir. sözleri ayrı güzeldir de zaten müzeyyen hanım pek de güzel söylemiştir. tekrar ruhu şad olsun.

https://www.youtube.com/watch?v=BuWopoX2w7I

hayatınızın bir cümlelik özeti

yarın için planlanmış hiçbir etkinliğiniz yok.

yaşar kemal

türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi yazarını kaybettik.

anavarza'nın boynu bükük bugün, ok yılanları mahzun, deve dikenleri öksüz, portakal çiçekleri kokmaz oldu, çukurova solgun, aladağlar'ın başı dumanlı, derdi büyük bugün.

ruhu şad olsun. mekanı cennet olsun.

propaganda bakanlığı

bir benzerine 2003 yılında amerika'nın ırak işgali sırasında karşılaştığımız kurum. bunun adı enformasyon bakanıydı galiba. adam amerika'nın bağdat'a girdiği bir kaç haftalık süre boyunca gayet başarılı şekilde yanlış bilgiler vermişti operasyon hakkında. aklımda kalan sahnede bir sürü mikrofonun önünde meydan okurdu amerika'ya. elbette bir goebbels değildi şartlar da zaten uygun değildi.

basra yakınlarındaki küçük kasabada mücadele beklenmedik şekilde uzayınca umutlanmıştık hep, züğürt tesellisi bile değildi bu durum tabi. neyse zalim, yine zulmünü göstermişti.

(bkz: 2003 amerika nın ırak ı işgali)

(bkz: muhammad saeed al-sahhaf)

yorgun savaşçı

milli mücadelenin ilk yıllarını anlatan kemal tahir romanı. işgal altındaki istanbul'un hüznü, karamsarlığı sinmiştir kitabın sayfalarına. ana karakter cehennem yüzbaşı cemil'i, ittihatçilerin gizli toplantılarını, bazı subayların anadolu'da ateşlenen bağımsızlık savaşına katılmak için yaptıkları planları, kendi ülkesinde ingiliz askerlerinden saklanarak yaşamak zorunda kalan türk subaylarını, mağlup bir başkentin halini gayet güzel aktarmış yazar.

ay

mavi gezegenimizin tek uydusu. şimdilerde her tarafta yoğun bir ışık kirliliği var olduğu için gece gökyüzünün bu en güzel cismi çok silik bir halde gözüküyor. oysa ışıktan uzakta bulutsuz, ıssız bir gecede bir tepenin arkasından bir güneş edasıyla doğuşunu hele de dolunay ise izlemeden gerçek güzelliği görülmüş olamaz.

the godfather part 2

iki ayrı hikayeyi dönüşümlü anlatarak ilerleyen 1974 yapımı, 6 dalda oscar kazanan francis ford coppola filmi. ilk hikayede vito'nun yaşamına dönüş yapıyor film. robert de niro'yu böylelikle bu efsane seride görmüş oluyoruz, diğer hikayede ise michael corleone'nun herkesi kendinden uzaklaştıran adım adım zirveye yürüyüşü anlatılır.

serinin 2. filmini, orada bir marlon brando gerçeği varken ilkiyle karşılaştırmak haksızlıktır. genç ve cesur vito'yu izlemek, onun intikamını almak için sicilya ziyereti filmi özel kılan detaylar.

muaviye

emevi hanedanın kurucusu. kendisinin nasıl bir yönetici olduğu ile ilgili ibretlik bir olay anlatılır.

bir gün hz. ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu küfe'den, bir arap, devesiyle şam'a gelmiş. şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşarak ^^ver o dişi deveyi bana^^ diyor. arap tabi kabul etmiyor ve tartışma başlıyor. küfe'den gelen adam, ^^bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir^^ diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. konu o dönem şam valisi olan muaviye'ye yansıyor.
halk meydanda toplanmış. muaviye, küfe'den gelenle şam'lı deveye sahip çıkanı dinledikten sonra, kararını açıklamış.
^^bu dişi deve şam'lınındır.^^ sonra toplananlara dönmüş ve sormuş. ^^ey cemaat, bu dişi deve kimindir?^^
cemaat hep birlikte bağırmış: ^^şam'lınındır.^^

küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, kalabalık dağıldıktan sonra muaviye onu yanına çağırmış.
^^ey küfeli, dinle! sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. ama sen küfe'ye dönünce gördüklerini ali'ye anlat ve de ki: ey ali, muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! ayağını denk alsın.^^

mr

teknolojinin, tıbbın hizmetine sunduğu tüm tanı ekipmanları arasında en değerli görüntüleme yöntemi. doğru ve tecrübeli ellerde, mükemmel bir tanı aracına dönüşür. kullanılan kontrast dışında bilinen hiç bir yan etkisi olmaması da cabası. moleküler düzeyde tanı ortaya koyabilecek kadar kadar ayrıntıcı, dakikalar içinde ölü dokuyu tespit edebilecek kadar hızlıdır.

side

antalya'nın manavgat ilçesine bağlı belde. tarihi 2700 yıl eskiye kadar uzanıyor. geniş bir alanda harabelere ev sahipliği yapan side bir açık hava müzesi gibidir. harika bir yarımada, deniz, kumsal ve tarih muhteşem bir tatil vaat eder.